Down sendromlu bireyler ve aileleri, devletten eşit koşullarla kapsamlı toplumsal ve hukuksal dayanak bekliyor

Türkiye Down Sendromu Derneğinin düzenlediği aktiflikte bir ortaya gelen Down sendromlu bireyler ve aileleri, yaşadıkları problemleri ve taleplerini anlattı.

Down sendromlu Başar Gülçiçek’in annesi Gül Kızılyel Gülçiçek, bilhassa sıhhat alanında önemli sıkıntılar yaşadıklarını söyleyerek, “Çocuğumu özel sigorta yaptırmak istedim. Bir sigorta acentasına gittim. Orada benim çocuğum Down sendromlu olduğu için yapamayacaklarını söylediler. Ben nitekim çok üzüldüm. Benim çocuğum da bir birey. Benim çocuğumun da topluma karışması lazım ve benim çocuğum engelli değil. Yalnızca bir kromozom fazlalığı var. Bu durum benim nitekim çok üzdü.” dedi.

Gülçiçek, birtakım insanların tutumlarının da kendilerini çok rahatsız ettiğini belirterek, “Yolda yaşadığımız kasvetler, beşerler çocukları bizim çocuklarımızın yanından çekiyor. ‘Aman ısırır mı, döver mi? Ya da bir şey mi yapar’. Bunlar bizi çok üzüyor. Bilhassa lütfen insanlarımız şuurlu olsun.” sözlerini kullandı.

Down sendromlu Başar Gülçiçek de “Oy kullanmak istiyorum. Eşit hak kazanmak istiyorum. Çalışmak istiyorum. Ekmek parası kazanmak istiyorum. Patronlara sesleniyorum. İş verin, hak verin.” dedi.

Down sendromlu bir kızı olan Gamze Arapoğlu ise eğitimlerin daha kapsamlı olması ve hayat uzunluğu sürmesini talep ederek, şunları kaydetti:

“Kızım Şevval 1. sınıfta Şevval okumayı öğrendi. Okuyarak artık okul hayatında hoş bir yerlere geldi. Kitaplar okuyunca kendisi memnun oldu. Bilhassa rehabilitasyon merkezlerimizden biz hayat uzunluğu eğitim istiyoruz ki bu çocuklar yapabiliyor.”

Down sendromlu Şevval Arapoğlu de “Devletimden ömür uzunluğu eğitim istiyoruz. Eşit haklar istiyoruz.” tabirlerini kullandı.

– “ÇOCUĞUMU ANAOKULUNA GÜÇ KABUL ETTİRDİM”

Zehra Karatlı ise Down sendromlu çocuğunu anaokuluna kabul ettirmekte çok zorlandığını söz ederek, “Belki de semtimizdeki bütün anaokullarını gezmiş durumdayım lakin çok sıkıntı kabul ettirdim çocuğumu bir anaokuluna. Hiçbir sorun çıkartmadıkları halde sorun olarak görülüyoruz. Yani bu çok güç. Bizim çocuklara nazaran de bir eğitim sistemi kurulmalı.” tabirlerini kullandı.

Melek Özçelik ise toplumsal haklar konusunda önemli ayrımcılıklara maruz kaldıklarına dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Eğitimlerimizin ömür uzunluğu olmasını istiyoruz. Kesintisiz yani takviye eğitimlerimizin kesilmeden ömür uzunluğu almasını istiyoruz. Spor komplekslerinde, yani spor faaliyetlerinde çocuğumu hiçbir yere veremedim. Yani diyorlar ki, ‘Sizin çocuğunuza nazaran bizim eğitmenimiz yok.’ Ben çocuğum yüzmeye gitsin isterim, spora gitsin isterim. Bir kuruma gittim oradan gitar eğitimi alsın diye. Dediler, ‘Sizin çocuğunuza alamayız.’ Bizim engellerimizi kaldırın. Lütfen, yani bizim çocuklarımızla fırsat verildiğinde çok şeyler yapabiliyor, çok şeyler başarabiliyor.”