Ali Babacan’dan dikkat çeken çıkış: “Şam idaresinin desteklenmesi gerekiyor”

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma çağrısı” sonrası ziyaretlerine başladı. EMEP ve CHP ile görüşen heyetin bir sonraki durağı DEVA Partisi oldu.

Görüşmenin akabinde yapılan ortak basın açıklamasında Babacan Suriye’de meydana gelen olaylara değinerek, “Şu andaki Şam idaresinin Suriye genelindeki denetimi sağlamasıyla ilgili milletlerarası toplumun yardımcı olması gerekiyor. Şam idaresinin iç güvenliği ve dış güvenliğini sağlaması konusunda yeniden desteklenmesi gerekiyor.” diye konuştu.

DEM Parti Eş Genel Liderleri Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan beraberinde Eş Genel Lider Yardımcısı Hasret Gündüz ve İktisat Komitesi Sözcüsü ve Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’tan oluşan heyetle birlikte DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ı DEVA Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti.

Babacan, beraberinde Genel Lider Yardımcıları Mehmet Emin Ekmen, İbrahim Çanakcı, Sadullah Ergin, Ali İhsan Merdanoğlu’nu ile birlikte DEM heyetini ağırladı. Kısa bir selamlaşmanın akabinde görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.

Konuşmanın akabinde DEM Eşbaşkanları ve Babacan ortak basın açıklaması yaptı.

“ŞAM İDARESİNİN İÇ GÜVENLİĞİ VE DIŞ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMASI KONUSUNDA TEKRAR DESTEKLENMESİ GEREKİYOR”

Suriye’de idaresi ele geçiren HTŞ güçleri ile muhalif aleviler ortasında meydana gelen sivillerin de katledildiği çatışmalara değinen Babacan, Şam idaresine karşı dış kaynaklı teşebbüslerde bulunulduğunu belirterek şunları söyledi:

“Bir yandan dışardan dayanaklı dış kaynaklı Şam idaresini olumsuz etkilemeye çalışan teşebbüsler oluyor, bundan sonra olacaktır da. Onları engellemek için her türlü uğraşı ortaya koymak gerekiyor. Lakin Şam idaresinden de memleketler arası toplumun da beklediği üzere Suriye halkının da beklediği üzere kuşatıcı, kapsayıcı ve herkesin kelam sahibi olduğu, herkesin kelamını duyurduğu demokratik bir sistemi kurabilmesi için; eşit vatandaşlık sistemine nazaran kurabilmesi için de uğraş göstermesi gerekiyor. “

Babacan, Suriye’de birtakım ülkelerin kendi çıkarlarını destekleyecek tavrı ve adımı olabildiğine değinerek “Bundan sonra da olabilir. Burada bilhassa bugünkü İsrail Hükümeti’nin ne yapıp ne yapmadığına çok dikkat etmek gerekiyor. Suriye’nin nitekim istikrarlı, sağlam bir demokrasi ile yönetilmesi, halkın iradesine dayanan bir idare sisteminin kurulmasını bugünkü İsrail Hükümeti ister mi biz çok emin değiliz. O yüzden daha evvel de söyledim artık tekrar ediyorum. Biz bu coğrafyada bin yıldır bir arada yaşayan halklarız. Bundan sonra da binlerce yıl huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Öbür ülkelerin bu süreçlere müdahelesi, hele hele okyanus ötesinden gelip de yalnızca ve yalnızca kendi çıkarlarını gözeten ülkelerin de bu süreci olumsuz etkilemesine müsaade vermememiz gerekir diyoruz” diye konuştu.

“SURİYE’DEKİ İÇ GELİŞMELER YALNIZCA SURİYE’NİN SORUNU DEĞİLDİR”

Babacan Suriye’deki olaylar hakkında, şöyle konuştu:

“Bu son 3-4 gündür Lazkiye ve etrafında başlayanlar bizi son derece kaygılandırdı ve çok üzdü. Şu andaki Şam idaresinin Suriye genelindeki denetimi sağlamasıyla ilgili milletlerarası toplumun yardımcı olması gerekiyor. Şam idaresinin iç güvenliği ve dış güvenliğini sağlaması konusunda yeniden desteklenmesi gerekiyor. Fakat Şam idaresinin de çok kucaklayıcı bir yaklaşımla Suriye’de yaşayan bütün topluluklarının, halklarının eşit vatandaş olarak idarede kelam sahibi olduğu, temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu, hele hele tahminen de en kıymetlisi can güvenliğinin korunduğu bir idare modelinde Suriye’de süratle oluşturması gerekiyor.

Arap, Kürt, Türkmen demeden; Sünni, Alevi, Hristiyan, Dürzi demeden herkes eşit vatandaş ve herkesin can güvenliği bundan sonra Şam idaresine emanettir. Bu emanetin gereğini yerine getirecek bir idare uğraşını ortaya koyma uğraşı vardır lakin o uğraş da bundan sonra memleketler arası toplum tarafından desteklenmelidir. Suriye’deki iç gelişmeler yalnızca Suriye’nin sorunu değildir. Bizim bütün yakın coğrafyamızın güvenliği, istikrarı, huzuru ve barışı ile ilgilidir. Münasebetiyle Suriye’deki iç istikrarın ve barışın da biran evvel sağlanması, halkı için güvenliğini sağlamış bir Suriye’nin oluşması bizim en kıymetli dileklerimizden biridir.”

“BARIŞ İÇİN YOL HARİTASI LAZIM”

Öte yandan Babacan, silah bırakma süreci hakkında şunları söyledi:

“Barış için öncelikle bir yol haritası lazım. Bu yol haritasını şimdi görebilmiş değiliz. Barış için kararlılık lazım. Bu kararlılık sanki nitekim iktidarda var mı? İktidarın her iki ortağında var mı? Bunu da görebilmiş değiliz.”

Terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın çağrısının önemsediklerini söyleyen Bakırhan, “Bu davet kime yapılmışsa gereklerini layıkıyla yerine getirmesi gerektiğini bir sefer daha buradan belirtmek istiyoruz. Davet çağrı olmaktan çıkmalı, davet artık somut bir adıma ve üretime dönmelidir. Bunun için bu davetin toplum tarafından sahiplenmesi gerekiyor. Yalnızca iktidarların insiyatifine kalan ve sürece yayılan bu davetler geçmişte de yapıldı. Biz bunu “zaman uzayınca entübe olur” dedik. Bunu uzatılmadan artık kime ne düşüyorsa gereklerini yerine getirmesinin davetini yapıyoruz” diye konuştu.