O gerçek bir Fenerbahçeli: İsmi Fener, soyadı Bahçe

Adı Fener, soyadı Bahçe… Aydın’ın Karacasu Kalemler Mahallesi’nde yaşayan 40 yaşındaki Fener Bahçe adeta doğuştan Fenerbahçeli.

Sarı-lacivertli grubun 1984-1985 döneminde şampiyon olmasının akabinde Baba Erdem Bahçe tarafından oğluna Fener ismi koyuldu. Fener Bahçe de vakitle tıpkı babası üzere sarı-lacivertli grubun sevdalısı oldu.

Takımına sonsuz bir sevgi besleyen Fener Bahçe ismini de çok seviyor. Fenerbahçe’nin maçlarıyla büyüyen, kazanınca keyifli olan, kaybedince kahrolan Fener Bahçe, ismi ve soyadıyla da tuttuğu kadroyla özdeşleşti.

Çiftçilikle uğraşan evli ve 3 çocuk babası Fener Bahçe, ekibinin giyisilerini de üzerinden hiç çıkarmıyor. Sarı lacivertli forma ya da kadrosunun polarını sırtına geçiren Bahçe sürekli bu türlü geziyor.

“ALLAH BABAMDAN RAZI OLSUN”

Taşıdığı isimden mutlu olduğunu belirten Fener Bahçe, babasına da bu ismi koyduğu için minnettar, “Gurur duyuyorum, sevinçliyim lakin İstanbul hayalim vardı, oraya gidemedim. En büyük hayalim Fenerbahçe-Galatasaray derbisi izlemek. Öteki kadroları da seviyoruz lakin en büyük hastalığım Fenerbahçe. Babam fanatik Fenerbahçeliydi ben de onun yolundan gidiyorum. Uygun ki Fenerbahçeliyim Allah razı olsun babamdan” diye konuştu.

DUYANLAR İNANAMIYOR

İsmini duyduklarında insanların inanmadığını söyleyen Bahçe, her seferinde bu mevzuda zorluk yaşadığını da belirtiyor. Kendisine inanmayanlara T.C. Kimlik Kartını gösterdiğini söyleyen Fener Bahçe, en çok da askerlik vazifesini yerine getirdiği vakit ismiyle ilgili durumu açıklamak zorunda kaldığını belirtiyor.

Fener Bahçe ismiyle ilgili gelen yansıları şu biçimde anlatıyor:

“Nereye gidersem gideyim ismimi duyanlar şaşırıyor. Doktor kontrolü için hastaneye gittiğim kesinlikle ismimle alakalı sorular soruyorlar. Bazen gülüyorlar, bazen inanmıyorlar. Düzgünüm, memnunum, her şeyden kıymetlisi Fenerbahçe’yi çok seviyorum. Fenerbahçe benim ailem. Çocuklarımdan, anamdan, babamdan, kardeşlerimden ayırmıyorum. Fenerbahçe maçı olduğu vakit meskende tek başıma oluyorum. Maçları bu biçimde izliyorum.”