Önderin mirası Menzil’i böldü: Toplanan paraların nereye gittiği ortaya çıktı

Şeyh Abdulhakim Erol‘un mevti ile başlayan Menzil Tarikatı’ndaki miras hengamesi, şiddetlenerek büyümeye devam ediyor. Menzil önderinin mirasçılardan Muhammed Saki Erol, kardeşleri hakkında ağır ithamlarda bulundu.

Muhammed Saki Erol “Topladığınız paralar nereye gitti söyleyeyim” diyerek olanı biteni anlattı.

LİDERİN MİRASI MENZİL’İ BÖLDÜ

Adıyaman’ın Menzil köyünde kurulan, siyaset ve bürokraside aktifliği ile kendinden sık sık kelam ettiren cemaatte Abdülbaki Erol’un 2023’te vefatının akabinde başlayan miras hengamesi kardeşleri böldü.

“Sultan Pir Seyyid Muhammed Saki Elhüseyni” ismini kullanan Muhammed Saki Erol öbür kardeşlerini ‘çalmakla’ suçlarken babasının sıhhatinde gündeme gelen üniversiteyi hatırlattı. Nefes’te yer alan habere nazaran; Muhammed Saki Erol şunları söyledi:

“Medreseden üniversiteye gidecekler, herkes Ebussuud olacak’ dediler neredeyse. Babama ‘Baba o denli olmaz. Sınıflar bayan erkek ayrılamayacak. Oraya devlet rektör, dekan atayacak. Tahminen komünistler ‘Kahrolsun Şeriat’ diyecekler. Bu türlü olursa biz de hiçbir şey diyemeyeceğiz’ dedim ve zar sıkıntı oradan vaz geçirdim. Alışılmış siz paralar topladınız. Topladığınız paralar nereye gitti söyleyeyim.

TOPLANAN PARALARIN NEREYE GİTTİĞİ ORTAYA ÇIKTI

Paralar birilerine, vakıf bölge sorumlularına Karun sofrası üzere sofralar, A8 lüks otomobiller, bellerine silahlar, yüksek maaşlar, daha neler neler...

Güya haşa vakfın başında Hz. Peygamber varmış, bunlar da haşa O’nu temsil ediyorlarmış ya. Hz. Peygamber karnına taş bağlardı, taş. Bunlar ise yemek beğenmezdi, yok kuzu dolması yok bilmem ne. Nereden mi biliyorum?

Gözümle gördüm. Tahminen aranızda o sofralarda yemiş olanlar da vardır.

15 aydır şeriatsizlik yapıyorlar. Hiçbir tasarruf yetkileri olmadığı halde üzerinde hakkım olan miras mallarını yiyorlar. Çaldılar bakın, net konuşuyorum. Bu durumu haricen haber aldım. Seyyid Galip’e bu türlü bir şey yaptınız mı diye sordum. ‘Evet’ dedi. Bana kimi sayılar söyledi. İnanır mıyım? İnanmam. Bizden bâtın odaya girip o kasaya gidene ben inanır mıyım artık. Hiçbir şey mi öğrenmedik? Ne gelenek ne görenek ne adet ne tarz… Hiçbir şey yok.”